30/07/24
Bugün hava yine çok güzel, deniz mavi gökyüzü gibi ama bugün gökyüzü denizden daha açık bir renkte. Hava güzel ama duygularım biraz karışık. Belki bundan ilerleyen satırlarda bahsederim, kusura bakmayın bugün biraz karışık gideceğim. Aslında biraz da kötüyüm. Bugün hava güzel duygularım karışık ama canım da bir hayli sıkkın… neden diye soracak olursanız bugün Türkiye’de bir katliam yasasına imza atıldı. Hem de gülerek, bunun anlamını Ensar Vakfından biliyoruz. Aynı boka bulanmış yüzler, aynı utanmazlık, aynı müslümancıklar… bunlar geldiğinden beri şeytan tatil yapıyor. Türkiye uçuşta ve evet eğer varsa, ki umarım sizin için vardır siz cehenneme doğru, biz de daha arıyoruz mümkünse de sizin gibi müslümanların olmadığı bir yer olsun. Her neyse hava güzel dedik, duygularım da karışık ama biraz da gerginliğin verdiği stres içindeyim çünkü biraz daha değişecek gibi hayatım. Bir hayalin gerçekleşmesi için verdiğim zorlu mücadele bitiyor gibi bundan da belki sonra bahsederim. Çok uzun süredir nötr bir yerde değildim. Şu an hayatın her iki ucundayım. Tünelde kaybolmuşken ışık göründü ama henüz ulaşamadım da bunu bilenler bilir, bazen temkinli gülersin ya da gülümseme diyelim, şimdi gülmek derim evren neye güldün bu kadar der evrenin işine karışmak gibi olmasın ben hafiften gülümseyeyim. Gülümsemeler hep ya sağa doğru olur ya da sola doğru. Her iki tarafa eşit uzayarak gülümseyen dudakların korkutucu bir yanı vardır ya hak edilmemiş bir gülüş değilse de bu s*ktiğimin evreni mutlu oldum diye yarıda bırakırsa diye korkarsın o yüzden ben olana kadar yarım gülümseyeceğim ya sağa ya da sola.
Aklıma gelmişken şunu da söyleyeyim senden korkmuyorum artık deniz. 20 yaşında kavuştum sana, hep korka korka yaklaştım 3 yıl boyunca kıyından kıyından yürüdüm senin, bir diz boyu kadar bile yaklaşamadım sana tek başıma, ne can simidi ne makarna ikna etti beni sana getirmeye, güvenemedim hiçbirine. Sonra bana dediler ki deniz üstü seni korkutuyorsa altından başla. Üstünden korkman altına girmene engel değil. Delilik mi değil mi bilmem ama sen beni bir dalgıç yaptın ama her yüzeye çıkışımda ben burdayım diye de hatırlattın kendini bana, hatırlattın o korku dolu günlerimi. 13 yaşımı… o yüzden ben senin üstünden vazgeçtim ama altından vazgeçemedim. Fakat hep denedim yine de vazgeçmedim senden. İşte bugün söylüyorum sana senden korkmuyorum ne altından ne üstünden. Kendimi de seni de özgürleştirdim. Ben artık bir deniz kızıyım. Değmemiş değil mi inatlaşmalarımıza? Ne güzelmiş kavuşmamız. Sen, ben ve sonsuz mavi. Olur da yine korkutursan beni kaldıracağım başımı gökyüzüne o beni sakinleştirecek ama ben burdayım artık hep mavide. Bak ne demeyi unutuyordum sana. Hani hatırlar mısın küçük bir kız çocuğu vardı, sürekli magazinlerden seni izleyen. Hayal ederdi havuzda yüzmeyi, denizde yüzmeyi, kumlara yatıp güneşin altında yüzünü rüzgara okşatmayı… ve hep de babası kandırırdı onu, bu yaz götüreceğim seni diyerek sonra bir sabah uyanırdı babası ve abisi yok. Onsuz sana gelmişler… sonra kandırmanın verdiği mahcubiyetle bir hediye almak gelir akıllarına onu bile unutmuşlardır,yine onu kandırıp evlerinin olduğu üst sokaktaki tuhafiyeden bir kolyeyle hayal kırıklığını, üzüntüsünü düzeltmeye çalışırlardı. Ve yine yeniden sana kavuşmasına engel olmuşlardı. Çok ağlamıştı çok üzülmüştü bu yüzden seni gördüğü ilk anda balıklamanın hayaliyle kucağına atlamıştı ama ne sen hazırdın ne de o hazır olması gerektiğini biliyordu. Biraz kötüydü ilk kavuşmanız ama yine onu ona bağışlamıştın. Şimdi işte bu noktadasınız. Benim minik güzel kızım, küçük Evin’im sen artık suya aitsin. Bir kötü anını daha iyileştirdim. Bırak baban ve abini gitsinler… hepsini uğurla, ben hep seninleyim.
Beni sana kavuşturan herkese ve her şeye minnetle <3
Demiştim ya biraz karışık gideceğim diye neyse daha fazla karıştırmayalım, ben yazıyı bitirirken hava hala güzel duygularım serbest ve katliam onaylanmıştı.
Güleceğimiz günlere…
Sevgiler, halktan kaçık biri
Yorumlar
Yorum Gönder